Buyuk_Hamam

Büyük Hamam

Anacaddenin kent limanı girişinde, yolun batı tarafında yer alır. Gerçekte bir HamamGymnasion kompleksi olan bu yapının anacaddeye bakan tarafı özellikle geç dönemde, bazı kısımlarına dükkanlar eklenerek bir hayli değişikliğe veya ilave yapılaşmaya uğramıştır. 24×14 m. ölçülerine sahip olan ilk mekanın girişi batı tarafından büyük bir kapı ile yapılmaktadır. Tabanı kireçtaşından düzgün dikdörtgen bloklarla kaplı olan söz konusu mekan, kuzey yönde iki kapı aracılığı ile gymnasion’a bağlanmıştır. Bu kapılar arasında ise derinlikleri aynı, genişlikleri farklı olmak üzere üç büyük niş bulunmaktadır. Nişlerin tam karşısındaki duvar yüzünde ise batıdan doğuya doğru üç kapı açılmıştır. Bunlardan ilki daha sonraki bir dönemde kapatılmıştır. Apodyterium olduğu düşünülen söz konusu mekanın üzerinin örtülü olup olmadığı belli değildir.

Apoduterium’un güneyinde ince uzun bir koridor şeklinde uzanan ve iki bölümden oluşan bir mekan bulunur. Bu mekan cadde tarafında, caddenin kaldırımı ile aynı seviyede absidal planlı bir havuza sahiptir. Havuz hem absidin tepe noktasından hem de kuzey duvarının yanında bulunan bir merdivenle, biri cadde tarafına, diğeri frigidarium ile bağlantılı kılınmıştır. Havuz zemini mermere yakın dokudaki kireçtaşı plakalarla kaplıdır. Ayrıca havuz çevresi tabandan 1 m. yüksekliğinde mermer panolar ve bunu üstten sınırlayan bir silme ile kaplanmıştır. Havuz tabanından 1 metre yüksekte bulunan ve tabanı yine kireçtaşı plakalarla kaplı olduğu anlaşılan 8 m uzunluğundaki bölüm frigidariumdur. Hemen duvarın dibinden başlayan ve hypokaost sistemine sahip koridor benzeri mekanın ikinci bölümünün tepidarium olduğu düşünülmektedir. Her iki alanın da üstü tonoz ile örtülmüştür.

Frigidarium

Frigidarium

Hamamın sıcak buhar ve dumanla ısıtılmasını sağlayan koridor

Hamamın sıcak buhar ve dumanla ısıtılmasını sağlayan koridor

 

Tepidarium ve frigidarim alanlarını içeren söz konusu mekan ile sıcaklık bölümünü kapsayan caldarium arasında, kuzey duvarında biri frigidarium, diğeri tepidarium’a açılan iki kapısı ve güney duvarında ise caldariuma girilen üç kapısı olan ince bir koridor uzanır. Bu kısım hamamın sıcak buhar ve dumanla ısıtıldığının en güzel izlenebildiği yerdir. Ayrıca tabanın yan duvarlara birleştiği kısımlarda duvar boyunca bırakılan aralıklarla ısıtma işleminin yalnız tabandan değil yan duvarlar üzerinden de yapıldığı görülmektedir.

Caldarium’un güney duvarının tam ortasında yarım daire plan veren bir niş bulunmaktadır. Bu mekan güney duvarının doğu ve batı uçlarında iki menfez ile praefurnium’a bağlantılı kılınmıştır. Her iki menfez de sivri kemer tarzında tuğladan örülmüştür ve her iki taraftaki külhanla ilişkilidir. Caldarium’un doğu duvarı ise tam ortaya açılan ve caldarium’un aydınlatılması işlevini de üstlenen bir pencere ile cadde tarafındaki odayla irtibatlandırılmıştır. Caldarium’un tetragonal agora tarafında bulunan ve bir kapı ile külhanla ilişkilendirilen iki odanın ise, hamam görevlilerinin kaldığı mekanlar olabileceği düşünülmektedir. Söz konusu her iki alanda da kazılar sırasında kandiller ve çok sayıda İ.S. 4. yüzyıla ait sikke ele geçirilmiştir.

Duvar işçiliği ve kazı sırasında ele geçen sikke ve kandiller, yapının İ.S. 3. yüzyıldan önce yapılmış olamayacağına işaret etmektedir. Yapı İ.S. 4. yüzyılda tamirat geçirmiştir. Bu dönemde yapıya yeni duvarlar eklenmiş, bazı girişler kapatılmıştır. Söz konusu onarımlar sırasında palaestra ana yapıdan büyük ölçüde ayrılmış ve peristyl bir görünüme sokulmuştur. Palestra’ya girişi sağlayan mekanlar doğu ve batı yönlerde yer almaktadır ve hemen hemen aynı uzunluk ve genişliğe sahiptirler. Tabanları daha sonraki kullanımları sonucu mozaik döşeli 3.5×9 m. boyutlarındaki bu koridorlar arasında 9/12 m. boyutlarında tabanı yine mozaik kaplı bir oda bulunmaktadır. Geometrik, bitkisel ve panolar halindeki bu mozaik döşemenin ortasında daha ufak tesseralarla yapılmış ve mozaiği yaptıranların isimlerini anan mozaik yazıt bulunmaktadır. Söz konusu mozaik yazıtının içeriği şöyledir:

Agoranomos’lar falanca oğlu [..]duma[..]  ve Iason oğlu Zosimos vatan için bu taban mozağini yaptırıyorlar
Kullanılan motif, tessera büyüklüğü ve genel görüntüsü ile benzer tarzdaki mozaik tabanın kuzey yöndeki diğer mekanlarda da devam ettiği görülmektedir. C. Bayburtluoğlu bu alanı, söz konusu dönemde zengin bir vatandaşın villası olarak kullanılmış olabileceğinden yola çıkarak “Piskopos Sarayı” olarak adlandırmıştır.