- 2013 Yılı Phaselis ve Yakın Çevresinin Ekolojisi Projesi
- 2013 Yılı Phaselis’te Gözlenen Canlılar Raporu
Phaselis Antik kenti ve Yakın Çevresinde Ekolojik Değerlendirmeler kapsamında bu rapor döneminde yapılan çalışmalar temel olarak aşağıdaki aşamalardan oluşmuştur:
A- Literatür Derlemeleri
Projenin başlamasıyla birlikte, mevcut literatüre yenileri eklenerek, sucul ve karasal omurgalılar; amfibi ve sürüngenler, kuşlar ve memeliler ile ilgili bazı yeni bilgiler derlenmiştir. Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Kürsüsünün yöre ve yakın çevresinde 1994’ten bu yana yapılan 14-15 yıllık arazi çalışmaları kapsamında elde ettikleri verilerin yanı sıra söz konusu çalışmalardan sağlanmış gözlem ya da örneğe dayalı bulgulardan da yararlanılmıştır. Böylece toplanan tüm veriler birlikte değerlendirilecek alanın dönemsel mevcut omurgalı fauna elemanlarının tespiti yapılmıştır. Söz konusu bu tespitlere ilişkin bilgiler bu raporda “bulgular” kısmında verilmiştir.
B- Araç-Teçhizat
Arazi çalışmaları sırasında gerekli olacak olan sırt çantası, Portable GPS (Global Positioning System), pil, fotoğraf makinesi, dürbün vb. ekipman ile örnek yakalama kapanları ve apartları hazırlanmıştır. Alandan veri toplarken kullanacağımız formatlar hem dijital hem de basılı ortamda yeniden düzenlenerek hazırlanmış ve çoğaltılmıştır.
C- Arazi Çalışmaları
Proje alanı ve yakın çevresinde yapılan arazi çalışmalarında saptanan omurgalıların tür tespitleri yapılmış; bu türlerin familya ve bilimsel isimleri, Türkçe adları, biyotop (habitat), varsa tehlike kategorisi, tehlike sınıfı açısından değerlendirmesi, statüleri ile ilgili veriler değerlendirilmiştir. Bu amaçla IUCN; Bern Sözleşmesi kriterleri ve koruma listelerinin en son güncellenmiş halleri; CITES (Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme); Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Merkez Av Komisyonu (MAK) tarafından 2012-2013 dönemi Kararları’ndan da yararlanılmıştır. Diğer taraftan yörenin faunası havza bazında ele alınmış, tablolarda sahada bulunabilecek türlere yer verilmiştir. Bunlara ek olarak yörede kaydedilen yabanıl formlar arasında endemik türler bulunup bulunmadığı da değerlendirilmiştir. Yapılan çalışmada öncelikle gözlem ve fotoğraflamaya dayalı fauna kayıtları ile habitat verileri toplanmış, araştırılan fauna elemanları bakımından alanın “hassas fauna tür ve özelliklerinin henüz tam olarak belirlenmemiş olması” nedeniyle örnek alınmamıştır. Böylece toplanan tüm veriler birlikte değerlendirilerek proje alanının omurgalı fauna elemanlarının dönemsel tespiti yapılmıştır.
D- Bulgular
Bilindiği üzere; kararlı bir ekosistemin besin ve ilişkiler piramitinde en üst sıralarda omurgalı hayvanlar yer alır. İki yaşamlısından, sürüngenine, kuş ve memeli türlerini içine alan bir zincir ekositemin devamlılığında rol oynar. Bir bölgenin floral ve faunal yapısı çevresel faktörlerin etkisi altında şekillenir, sürekli ve düzenli olarak değişir. Bu durum akıcı bir dinamiği ve bunun en önemli parçası olan vahşi yaşamı sürdürmeyi zorunlu kılar. Bu da bu dinamiği anlamakla mümkündür. Bu amaçla proje sahasındaki karasal omurgalı faunal yapısı incelenmiş, elde edilen dönemsel bulgular aşağıda verilmiştir.
1- Amfibi ve sürüngenler
Türkiye’de yayılış gösteren yaklaşık 165 kurbağa ve sürüngen türünün 29’unun proje sahası ve yakın çevresinde de yaşadığı tespit edilmiştir. Bu türlerden 6’sı kurbağa, 3’ü kaplumbağa, 9’u kertenkele, 12’si de yılanlara aittir. Bunlardan Deniz Kaplumbağası (Caretta caretta) EN “Tehdit Altında”, Tosbağa (Testudo graeca) VU “zarar görebilir” kategorisinde yer almaktadır. Diğer taraftan kurbağaların (anurlar) tamamı ise IUCN nin LC“düşük risk” kategorisinde yer almaktadır. Ancak bu dönemde tespit edilemese dahi literatür bilgilerine göre; sahada endemik semender türlerinden 2 türün bu alanın içinde (Lyciasalamandra bilae ve Lyciasalamandra irfani) yaşadığı bilinmektedir. Bulunan türler iki semender hariç geniş yayılımlı olup, ilk bulgularımıza göre bölgeye özgü endemik ve lokal endemik bulunmamaktadır. Bu türler ve statüleri Çizelge ve tarla kertenkelesine ait bir fotoğraf verilmiştir.
2- Kuşlar
Türkiye Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında köprü konumunda olması nedeniyle, hayvan türleri ve özellikle kuşlar için çok önemli yaşamsal bir ekosistem bütünlüğü oluşturmaktadır. Sahip olduğu sulak alan, orman, mera ve bozkır özelliğindeki ekosistem zenginliği kuş türleri için önemli yaşam alanlarıdır. Avrupa’nın farklı ülkelerinde üreyen kuş türleri bir yandan Anadolu’nun ılıman güney bölgelerinde kışlarken, diğer yandan önemli sayıdaki kuş türü göçleri sırasında başta İstanbul Boğazı olmak üzere Marmara Bölgesi’nde, doğuda ise Kafkasya’dan Artvin, Borçka ve Çoruh vadisini izleyerek güney bölgelerine ve özellikle binlerce kuş Hatay, Belen üzerinden Afrika’ya yol alır. Ayrıca, başta bıldırcın olmak üzere kuzeyden Karadeniz’i aşıp Anadolu’ya geçen kuş türleri Anadolu’nun kuzey bölgelerinden başlayarak cephe göçü yapar. Bu ve diğer tüm göçmen türler için göç esnasında kullanacakları enerjinin kaynağı olan ve belirli süre dinlendikleri konaklama alanları büyük önem taşımaktadır. Göçmen kuşlar, ilkbahar ve sonbahar göç dönemlerinde zamanlarının büyük kısmını bu konaklama alanlarında geçirirler. Anadolu’nun iklimsel ve topoğrafik yapısı da canlı çeşitliliğinin artışında en önemli etkenlerdendir. Türkiye güney- kuzey ve kuzey-güney göç hattının üzerindedir. Kuşlar Anadolu’dan Afrika’ya veya Afrika’dan Anadolu’ya iki yol üzerinden geçiş yapmaktadır. Bu geçişler genel olarak Hatay üzerinden gerçekleşir. Anadolu’ya Hatay üzerinden giriş yapan kuşlar daha sonra Avrupa ve Rusya’ya boğazlar ve Doğu Karadeniz ana göç yollarını kullanarak geçiş yapmaktadırlar. Sonbahar göç döneminde ise bu güzergahın tersi durum söz konusudur. Bu anlamda proje sahası bu ana göç güzergahları üzerinde veya yakınında yer almamaktadır.
Çalışma alanındaki kuşların çoğu görsel yolla, gözle görülemeyen az bir bölümü de ötüşlerinden tanınıp isimlendirilmiştir. Bu anlamda kuş türlerinin tespiti için, havza bazında bölge değerlendirilmiş, dürbün, teleobjektifli fotoğraf makinesi ve video kamera kullanılarak kuş türleri belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca yöre halkı ile görüşmeler yapılarak alanı kullanan kuş türleri ve göç hareketleri ile ilgili bilgi alışverişi yapılmıştır.
Bu çalışmalarda proje sahası ve yakın çevresinde yapılan arazideki gözlemlerimiz ile geçmiş dönemlerde farklı nedenlerle yürütülen gözlem ve araştırmalarda elde edilen bilimsel verilerden de yararlanılmıştır. Gözlem, inceleme ve değerlendirme çalışmaları sonuçlarına göre, proje alanı ve yakın çevresinde 45 familyaya ait 126 kuş türü saptanmıştır. Bu türlerden 45’si yerli (Y), 53’ü yaz göçmeni (YG), 17’si kış göçmeni (KG) ve 11’i de transit göçer (TG)’dir.
Proje sahası ve yakın çevresindeki kuş türlerinin bilimsel ve Türkçe isimleri, ulusal ve uluslar arası koruma statüleri ile sahadaki biyolojik statüleri (Yerli, göçmen vb) değerlendirilmiş, her bir kuş türünün koruma statüleri; Kiziroğlu (2008)’na göre Türkiye Kuşları Red Data Book (RDB- Kırmızı Liste)- Uluslar arası Doğal Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği Statüleri (IUCN), Bern sözleşmesi (BERN) ve statülerine göre değerlendirilerek çizelgelerde gösterilmiştir .
3- Memeliler
Bilindiği gibi; ülkemizde 170 civarında memeli türü yaşamakta olup, bunlardan 27 tanesi proje sahası ve yakın çevresinde yayılış göstermektedir. Sahanın çevresinde memelilerden Akdeniz Foku (Monachus monachus), Yaban Keçisi (Capra aegagrus), tilki (Vulpes vulpes), porsuk (Meles meles), yaban domuzu (Sus scrofa), tavşan (Lepus europaeus), orman yediuyuru (Dryomys nitedula) en dikkat çeken türlerdendir (Çizelge 3). Bunların dışında yapılan arazi çalışmaları esnasında kirpi, körfare, ağaç sansarı ve gelinciğin yaşadığı da tespit edilmiştir. Saha ve yakın çevresinde memeli türlerin yaşadığı iz, dışkı ve bizzat gözlemlerin yanında çevre halkı ile yapılan görüşmelerden de anlaşılmıştır.
Proje sahasında ve yakın çevresinde yaşayan geniş yayılışlı türlerden olan, kızıl tilkiye ait dışkı örneklerini gösteren fotoğraf verilmiştir. Sahada ve yakın çevresindeki memeli türlerinden nesli tükenmekte olan Yaban Keçisi ve tilki Türkiye’nin de taraf olduğu CITES=Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticareti’ne ilişkin sözleşmeye göre avlanmaları, öldürülmeleri, iç ve dış ticareti kesinlikle yasaktır. Bu durum cezai müeyyidelerle güvence altına alınmıştır. Özellikle yaban keçileri sahadaki en önemli memeli türü sayılabilir. Nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bu tür Batı Toroslar’daki sarp kayalıklarda, uçurum kenarlarında yaşamakta ve tehlikelerden kısmen korunabilmektedirler. Bu tür için en büyük tehdit bir çok tür için de önde gelen tehdit olan insandır. Yine sahanın yakın çevresinde bulunabilen memelilerden olan Akdeniz Nalburunlu Yarasası, Uzun Kanatlı Yarasa, (NT): yakın zamanda tehdit altına girebilir kategorisinde, nalburunlu yarasa ve uzun ayaklı yarasa (VU): Hassas- zarar görebilir nadir türler statüsünde yer alırken, körfare ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır (DD).
KAYNAKLAR
Aslan, A., Albayrak, T., Tunç, MR., Erdoğan, A. 2004. Antalya kuşları ve Halkalama Çalışmaları. Tabiat ve İnsan Dergisi, 38, 1-2, 36-49.
Baran, İ. 1976. Türkiye Yılanlarının Taksonomik Revizyonu ve Coğrafi Yayılışları. TÜBiTAK Yayınları No. 309, T.B.A.G. Seri No.9, Ankara, 177 pp.
Baran, İ. 1983. Güneybatı Anadolu Finike ve Kaş Civarının Herpetolojisi. Doğa Bilim Dergisi, Ankara, A.7: 59-66.
Baran, İ., Atatür, M. K. 1998. Türkiye Herpetofaunası (Kurbağa ve Sürüngenler). Çevre Bakanlığı. Ankara, 214 ss.
Başoğlu, M. ve Baran, İ. 1977. Türkiye Sürüngenleri I: Kaplumbağa ve Kertenkeleler. Ege Üniv. Fen Fak. Kitaplar Serisi No. 76, Bornova- İzmir, 272 ss
Başoğlu, M. ve Baran, İ. 1980. Türkiye Sürüngenleri II: Yılanlar. Ege Üniv. Fen Fak. Kitaplar Serisi No. 81, Bornova- İzmir, 218 ss.
Başoğlu, M. ve Özeti, N., Yılmaz, İ. 1994. Türkiye Amfibileri. Ege Üniv. Fen Fak. Kitaplar Serisi No. 151, Bornova- İzmir, 221 ss.
Demirsoy, A 1996:Türkiye Omurgalıları (MEMELİLER)
Demirsoy, A. 1996 a. Türkiye Omurgalıları: Amfibiler. Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü. Proje No: 90-K-1000-90. Ankara, 69 ss.
Demirsoy, A. 1996 b. Türkiye Omurgalıları: Sürüngenler. Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü. Proje No: 90-K-1000-90. Ankara, 205 ss.
Erdoğan, A., Sert, H., Vohwınkel, R., Prunte, W. Albayrak, T., Aslan, A. Ve Tunç, MR. 2003. Manavgat/Titreyengöl Kuş Halkalama Çalışmaları. Tabiat ve İnsan 37/1: 19-25.
IUCN Species Survival Commission (2006). Guidelines for using the IUCN Red List Categories and Criteria. Ver. 6.2. Prepared by the Standards and Petitions Working Group of the IUCN SSC Biodiversity Assessment Sub-Committee in December 2006.
Kiziroğlu 2001. Ekolojik Potpuri, TAKAV, 391s.
Kiziroğlu 2008. Türkiye Kuşları Kırmızı Listesi. Desen Matbaası, Ankara, Türkiye.
Kiziroğlu 2009. Türkiye Kuşları Cep Kitabı. Ankamat Matbaası, Ankara, Türkiye.
Kiziroğlu, İ., Turan, L., Erdoğan, A., 1992. Sultansazlığı’nın Eko-Ornitolojisi ve Son Durumu, H.Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi, C.7,217-227.
Kiziroğlu, İ., Turan, L., Erdoğan, A., 1993. A Bio-Ornithological study on Sultansazlığı, of the Most Important Marshy Areas of Turkey and the Europa, New Bird species in the Area and the Current Situation. DOĞA, Tr. J. of Zoology, 17, 2,179-188.
Yavuz, M., Öz, M., Albayrak, İ 2010. Levant Voles (Microtus guentheri (Danford and Alston 1880)) Prefer Southerly-Facing Slopes in Agricultural Sites at Antalya, Turkey. North Western Journal of Zoology, 6 (1): 36-46.
Yavuz, M., Tunç, M.R. 2010-2013. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Yayılış Gösteren Microtus (Mammalia: Rodentia) Cinsi Türlerinin Biyoekolojisi ve Biyotaksonomisi, Akdeniz Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Başkanlığı, A-Tipi-2009.01.0105.005, Antalya.
Yılmaz, İ., Öz, M. 1984. A new Locality of Mertensiella luschani finikensis (Amphibia: Salamandridae) İstanbul Üniv. Fen. Fak. Mec. Seri B,49 85-88.
Araştırmacılar:
Yrd. Doç. Dr. Mustafa YAVUZ
(Zoolog-Herpetoloji ve Mammaloji)
Uzm. Mehmet Rızvan TUNÇ
(Zoolog-Herpetoloji ve Ornitoloji);
Akdeniz Üniversitesi – Biyoloji Bölümü
Phaselis Antik Kenti ve Teritoryumu’nda şu ana kadar yaptığımız araştırmalarda aşağıda belirtilen bazı canlı gruplarının varlığı tarafımızdan tespit edilmiş ve doğruluğu bilimsel literatürle desteklenmiştir.
Albinaria lycica
Kara salyongozlarından yaklaşık 1,5 cm uzunluğunda Albinaria lycica (Gastropoda, Pulmonata, Clausiliidae)
Cicada
Ağustos böceği yaklaşık 1 cm uzunluğunda Cicada sp. (Hemiptera, Cicadidae) örnekleri özellikle çam ağaçları üzerinde deri değiştirme sonucu bırakılmış deri örnekleri tespit edilmiştir (Temmuz ayı).
Agrilus sp.
Kın kanatlılardan Agrilus sp.(Coleoptera: Buprestidae)’ nin yaklaşık 1 cm uzunluğa sahip ergin örnekleri Haziran ayı içerisinde fotoğraflanmıştır. Özellikle çürümüş bitki artıkları ve kurumuş yapraklar arasında koyu renklerde kın kanatlı örneklerine rastlanılmaktadır.
Ochlerotatus caspius
Oldukça saldırgan bir sivrisinek türü olan Ochlerotatus caspius deniz kenarında kayalıklar arasında dalgalar sebebi ile oluşmuş irili ufaklı yüksek oranda tuz içeren su birikintileri içerisinde gelişmektedir. Bu alanlarda uzun süre kalan suyun buharlaşması sonucu deniz suyuna göre daha yüksek tuz konsantrasyonuna sahip durgun birikintiler oluşmakta ve bahar, yaz ve son bahar aylarında tüm yaşam evreleri rahatlıkla görülebilmektedir.
Culex Pipiens
Özellikle foseptikler gibi kirli su birikintileri, durgun su ve dere kenarlarında gelişim gösteren dünyada Batı nil virüsünün vektörü olarak bilinen Culex pipiens sivrisinek türü tespit edilmiştir.
Odonata Ordosu
Kız böcekleri veya helikopter böcekleri olarak bilinen Odonata ordosu‘na ait çok sayıda örnek özellikle dere kenarında bitki örnekleri üzerinde tespit edilmiştir. Bu canlıların larvaları su içerisinde gelişim göstererek sivrisinekler gibi suda gelişen birçok canlının larvaları ile beslenmektedirler.
Vespa Orientalis
Araştırma alanı içerisinde bulunan antik yapılar, deniz kenarındaki kayalıklar arasındaki oyuk ve çatlak alanlara yuvalama davranışı gösteren yaban arıları (Vespa orientalis) bulunmaktadır. Son yıllarda alanda tespit edilen yuva sayısında belirgin artış meydana gelmiştir. Genellikle rahatsız edildiklerinde gösterdikleri saldırgan davranışları yerli ve yabancı turistler için tehlike oluşturabilmektedir.
Rhipicephalus sanguineus
Rhipicephalus sanguineus: Araştırma alanı içerisinde bulunan köpekler üzerinden görülmüş kene örneğidir. Kahverengi köpek kenesi olarak bilinmekle birlikte diğer evcil hayvanları da konak olarak tercih etmektedir.
Haemaphysalis Parva
Araştırma alanı içerisinde bulunan köpekler üzerinden görülmüş kene türüdür. Daha çok sonbahar ve kış aylarında aktif kenelerdir.
Kelebek (Lepidoptera)
Alan içerisinde farklı desen ve renklere sahip çok sayıda kelebek örneği ilkbahar ve yaz aylarında görülebilmektedir.
Yakarca
Halk arasında yakarca veya güpdüşen olarak bilinen ve dişileri kan emen sinek örnekleri gece kurulan ışık tuzaklarına çok sayıda yakalanmıştır. Karanlık veya loş ortamlarda aktif bir böcek olması sebebiyle genellikle yaz aylarında gün batımından sonra ortaya çıkarlar.
Hyalomma Aegyptium
Üç konaklı bir sert kene türü olan bu canlı, ülkemizde özellikle kara kaplumbağalarıdır. Araştırma alanı içerisinde de benzer şekilde Testudo cinsi kaplumbağa üzerinde iki adet kene gözlenmiştir.
Saga
Vejetasyon içerisinde çok yavaş bir şekilde hareket eden dev cüsseli bir çekirge örneği. Genel olarak Saga olarak bilinen bu türler böcek, meyve kurdu, sinek ve diğer çekirgelerle beslenirler.
Bu örneklerin yanı sıra alandan fotoğraflanan çok sayıda sinek (Diptera), Çekirge (Orthoptera) ürünün sistematik yönden en azından cins düzeyinde tespitine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.
KAYNAKLAR
Bazı örneklerimizin cins düzeyinde alanda olduğunu destekleyen literatürler;
Barna PÁLL-GERGEL, Panagiotis KORNILIOS, Sinos GIOKAS. Higher than anticipated diversity within an Albinaria species (Gastropoda, Pulmonata, Clausiliidae) in southern Turkey. Journal of Biological Research-Thessaloniki 18: 345–352, 2012
Roman KRÓLIK, Manfred NIEHUIS. Agrilus rhoos, a new species from Turkey (Coleoptera: Buprestidae). Genus 14 (3): 357-362, 2003.
Araştırmacı:
Doç. Dr. Hüseyin ÇETİN
Akdeniz Üniversitesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü